Bugün küresel finans sahibi kuruluşlar bankacılar yatırım finansörleri ve sonuç olarak Dünyanın nihai hakimiyeti için planlar yürütmek için kullanılan araçlara genel bir bakış başlattık.
İlk araç – MAFYA – bu konuyla ilgili yayının 11. bölümünde zaten tartışıldı. Şimdi diğer araçlara geçelim…
Yani iki numaralı araç ABD hükümetidir. Siz, bu yayınların okuyucuları, muhtemelen, araştırmamızda hangi yolu seçersek seçelim, ipliğin bizi anında Amerika Birleşik Devletleri’ne götürdüğünü fark etmişsinizdir.
Gerçekten de, bugün Birleşik Devletler, zevksiz değil, tek süper güç olarak onurun yerini alıyor. Dünya hakimiyeti için arzuları açıktır.
Ama şu soru ortaya çıkıyor: Aslında, ” Birleşik Devletler” ifadesinden ne anlamalıyız ?
Detroit’ten sıradan işçiler mi? Zar zor geçinen çiftçiler buluşuyor mu?
Amerikan mega kentlerinde sadece bir deniz olan evsizler?
Amerikalı düşük gelir vatandaşları Zorlu hayat devam ediyor. Birçoğumuzun Amerika Birleşik Devletleri’nde birçok tanıdığı ve hatta akrabası var ve hepsinin dünya egemenliğine talip olduğundan emin olabilir misiniz? Sıradan Amerikallılar Dünya umrunda değil Hayat pahallı daha önemli yarın nasıl geçinmek olacak…
Doğru, sıradan bir Amerikalı ile konuşmak bir “Ukraynalı şirim” ile konuşmak gibidir: birincisi, ülkesinin görevinin saklanacak zamanı olmayan herkese demokrasi getirmek olduğuna içtenlikle inanır.
Başka bir örn. Dünyanın başka bir Megakent gözönunde alırsak farkı görmek mümkün ve birden derinden nefret etmeye başlarsınız. Örn bunun gibi durumda böyle olmaz dersiniz çünkü onlar “Amerikalı”. Ancak nesilden nesile kendilerinin ve atalarının bu konuda beyinleri yıkandığı için onları kınamak mümkün müdür?
Açık bir zihinle bakarsanız, örneğin Kennedys , Roosevelts veya Bush gibi Amerikan siyaset sahnesinde faaliyet gösteren birkaç istikrarlı aile klanının olduğunu görebilirsiniz . Bu Amerikan politikasının devamlılığını sağlar.
Yine de, sürekli değişen başkanlar ve milletvekilleri, gerçekten birleşik, ayrılmaz bir çizgi izleyemezler. Ancak Amerika Birleşik Devletleri 20. yüzyılın ikinci yarısı ve 21. yüzyılın başlarında tek bir organizma, mutlak bir monarşi gibi davrandı.
Bu nedenle, Amerikan hükümeti, birinin iradesinin bir ifadesinden başka bir şey değildir. Siyasi klanlar, sahnede halkın önünde kendileri için yazılan rolleri oynamaya alışmış profesyonel aktörlerin aileleri gibidir. Ama bu rolleri kim yazıyor?
ЕвропаAmerikalıların kendileri büyük entelektüellerin itibarına sahip değiller. Belki başka biri onların arkasında duruyor? Ama kim? Dünya hükümetinin başka bir versiyonu olan “mevcut yedi” ye (G7) bakalım. En çok Avrupa var.Üçüncü araç – “Yaşlı kadın” Avrupa
Genellikle Amerikalıların Avrupalı liderler için bir bekçi köpeği rolü oynadığı izlenimi verildi. Savunmaya çok para harcayan ( Avrupa Birliği’ni bu masraflardan kurtaran ) ve her zaman zorlu bir ekonomik ilmekle dizginlenebilen bir köpek. Bugün finansal akışların çoğu Avrupa’dan geçiyor. Dünyanın en güvenilir bankalarının ülkesi olan İsviçre, bu konuda tanınan merkez olmaya devam ediyor. Ve finansal akışlar, güçlerin uyumu hakkında oldukça fazla şey söyleyebilir. Ne de olsa, petrolle birlikte, modern dünyanın kanıdır, onsuz göz açıp kapayıncaya kadar ölür. Finansı kontrol eden her şeyi kontrol eder nedeni ucunda bedavadan para gelir…
Buna ek olarak, bariz otoritelere ek olarak, Avrupa’da çok az kişinin bildiği gizli otoriteler de vardır ve bu nedenle dünya hükümeti rolüne mükemmel bir şekilde uygundurlar. Örneğin, kategorik olarak ABD temsilcisinin girmesine izin vermeyen sürekli çalışan Lüksemburg Grubu. Bu grup şu anda orada yaşayan ekonomik olarak aktif nüfusun yaklaşık %5.5’ini oluşturan Avrupa Birliği’nin yaklaşık 9.500 yetkilisinden oluşmaktadır. Lüksemburg Grubu , Avrupa Birliği’nin en yüksek yürütme organı olan Avrupa Komisyonu’nu da içermektedir.
Birlik kararlarının uygulanmasından sorumludur, üye ülkelerde kendi yasalarına uyulup uyulmadığını denetler ve gerekirse üye ülkeler aleyhine üyelik yükümlülüklerini ihlalden dolayı Avrupa Birliği mahkemelerinde dava açar.
Grubun faaliyetlerinin izini tesadüfen buldum: Avrupa Birliği belgelerini incelerken, bazı önemli konuların tartışılmasında garip “boşluklar” fark ettim. Olağan prosedürlerin ihlal edildiği ve “gölgelerde” bir yerde anlaşmaya varıldığı izlenimi yaratıldı. Her zamanki gibi internetin ve bilgisayar korsanlarının yardımına başvurmak zorunda kaldım. Yine de bulmacanın bu çözümü beni tatmin etmedi. Atlantik’in iki yakasındaki ortaklar arasındaki ilişkilerde her şey o kadar basit değil. 11 Eylül 2001 olayları bana bu bulmacayı çözmem için başka bir ivme kazandırdı, çünkü o zaman Amerika Birleşik Devletleri’ndeki gücün kimin elinde olduğu açıkça ortaya çıktı.
Bu insanlar saldırıları düzenledi, bu insanlar bir süre Başkan ve Başkan Yardımcısı’nı tecrit ettiler ve Amerikan politikasını sertleştirmelerini talep etmiş olabilirler. 11 Eylül saldırılarından en çok bu insanlar yararlandı. Elbette Amerikan istihbarat servislerinden bahsediyoruz. Bu aynı insanlar bugün Amerika Birleşik Devletleri’ni şu anki Başkan Joe’nun bir kuklası kılığında yönetiyor, çünkü liderin kendisi ciddi bilişsel sorunlardan muzdarip. Bu konuda, anlaşılmaz bir şekilde Fox News baskısında basıldı. Makale ABD Kongre Üyesi Claudia Tenney tarafından yazılmıştır
kaynak : https://piter.tv/event/Kongres…
Dördüncü araç : istihbarat teşkilatları
Küresel finansal parazitler tarafından tüm dünyayı ele geçirmek için en parlak ve güçlü araçlardan biri. Hemen hemen her ülkede özel servisler var ve şaşırtıcı bir şekilde koordineli bir şekilde hareket ediyorlar (özellikle MAFYA ile inanılmaz bir ortak yaşamları var). Tutarlılık, örneğin Saddam’ın Amerikalılar için iddia edilen kimyasal ve biyolojik silahları hakkındaki bilgilerin İngiliz casusları tarafından elde edilmesi gerçeğiyle kanıtlanmaktadır. Dünya tarihinin en parlak provokatörü olarak da anılacak olan Usame bin Ladin , CIA ve Suudi Arabistan istihbarat servislerinde görevlendirildi . Bu etkileşim, eyalet düzeyindeki herhangi bir sendikadan çok daha yakındır.
Dünyanın her yerindeki polis memurlarının kendi uluslararası örgütleri vardır.
Dünaın en etkin istihparat bağlantılı Polis örgütü – Interpol . Özel servislerin de kendi koordinasyon ve yönetim organlarına sahip olduğunu varsaymak mantıklıdır. Bu yapıyı aramak için uzun süre savaşmak gerekli değildir. Hemen hemen tüm Avrupa ve Batı devletlerinin neredeyse burnunun dibindedir.
https://fotostrana.mirtesen.ru…
Herkes adını bilir – gençten yaşlıya. Bu Mossad’dır .
İsraillilerin dünyanın en iyi istihbarat teşkilatlarından birini ne kadar çabuk yaratmayı başardıklarını hiç merak ettiniz mi? Mossad’ın eylemlerinin etkinliği herkesi hayrete düşürdü, ancak bu yapı sanki bir anda ortaya çıktı. Bu bilmecenin çözümü, İsrail istihbarat tarihi hakkında oldukça erişilebilir materyaller incelenerek bulunabilir. Her yerde değil, ama bazı yerlerde zaten emekli olmuş veya “delmiş” istihbarat görevlilerinin isimleri çıktı. İsimlerinin çeşitliliği beni çok etkiledi: Görünüşe göre bu insanlar dünyanın her yerinden geldi. Ancak ilk bakışta bu şaşırtıcı değildi, çünkü dünyanın her yerinden insanlar da İsrail’e gitti. Ve şimdi tüm bu ağ tek bir yerde toplandı. İşte MOSSAD’ın gücü…
Bu kişilerin biyografilerini aramak için internet, medya ve TV arşivlerini karıştırmaya çalışırsanız, çarpıcı bir gerçekle karşılaşırsınız: Mossad çalışanlarının büyük çoğunluğu diğer devletlerin özel servislerinde de görev yaptı! Ve sadece öncesinde değil, Mossad’daki kariyerinden sonra da. Çok kaba tahminlerle, İsrail özel servislerinin gücünün yaklaşık üçte ikisinin diğer devletlerden geçici uzmanlar olduğu ortaya çıkıyor! Başka bir deyişle, Mossad, deneyim alışverişinin gerçekleştiği ve ortak eylemlerin gerçekleştirildiği bir tür “uluslararası özel hizmetler” dir. İsrail istihbarat servisinin haklı olarak dünyadaki en aktif ve güçlü olarak kabul edilmesi tesadüf değildir. Antikliği yadsınamaz – kökenini Levitov kabilesinin atası olan Levi’den alır.
Bu dünya hükümetinin hangi sonucu hedeflediğini tahmin edebilirsiniz. Topraklara ve kraliyet kronlarına ihtiyacı yok – tüm bunlar, yeri tiyatro gardırobunda olan geçmiş yüzyılların cicili bicili. Ruhları kazanabilecekken neden dünyayı fethedesin ki?
Üçüncü Dünya Savaşı propagandası insanların kafasında. Tüm dünya nüfusunun bilincini kontrol eden kişi her şeyi başarabilecektir: güç, zenginlik, Bilgi…
Tüm dünyanın onun liderliğinde tek bir makine gibi çalışacağı noktaya gelecektir. Hiç kimse mevcut düzeni eleştirmeye cesaret edemeyecek (ve kimse propaganda makinesinin bu kadar iyi çalışacağını düşünemeyecek), mevcut düzeni eleştirmeye kimse cesaret edemeyecek. İnsanların yük hayvanları gibi kontrol edilebileceğini. İşte nihayet İlim ve İktidar tekelini elde etmek mümkün olacak…
Allah korusun bu planlar asla gerçekleşmeyecek. Bu nedenle, bunu anlayan ve gezegenin kötü bir uçuruma kaymasını önlemek için tüm güçlerini ve düşüncelerini veren insanlar var.
kaynak : https://aftershock.news/?q=nod…
Birinci Dünya savaşı yılları uluslararası finans sermayesi, ülkeye akan nehirler gibi aktı ve onu etkisine tabi tuttu. Sonuç olarak Dunya, kendisi için kesinlikle gereksiz olan Birinci Dünya Savaşı’na girdi, birçok masum insan öldü, insanlar inanılmaz acılar çekti. Ve bütün bunlar bir avuç iş adamını zenginleştirmek uğruna. Dunya’ya sermaye ancak şimdi uluslararası değil, çoğunlukla akıtıldı Alman ve nedense Dunya, İtilaf tarafında savaşmaya başladı. Bozukluk-lar. Ve bankacıların çıkarları adına inatçı ülkeye bir müdahale başladı. Rusya’yı bölme planları bakanlıklarda açıkça tartışıldı: Kırım’ı kim ele geçirecek, kim – Bakü petrolüyle Transkafkasya, kim – Uzak Doğu Evet, evet. Bölüm. 131.000 kişilik maksimum güce sahip İtilaf işgal birlikleri. 1.250.000 Alman (Brest’e göre) aslında Sovyetlerin yanındaydı.
Kanatsız Böcek Bugün 17:41
Talihsiz siyah adam tüccara gider ve pantolonunu almak ister, ancak yeterli parası yoktur. Sonra bankaya gider, borç para alır ve aradığı kıyafeti kendisine alır. İslam ülkesinde bu numara çalışmaz.
kaynak : https://aftershock.news/?q=nod…
Haber34tech 