Uzaydaki en nadir durum

kaynak :https://dailytechinfo.org/space/11059-kosmicheskiy-apparat-new-horizons-ustanovil-chto-kosmos-bolee-temnyy-chem-schitalos-ranee.html
Bizler Dünyalılar Tek yıldızlı Güneş sistemi ortamında yaşamaya alışığız. Fakat bulunduğumuz Samanyolu Yıldıllar grubu genellikle ortak kütle merkezinin etrafında, bazen birbirinden oldukça uzak olan çift ve üçlü Güneş Yıldız sistemleri vardır, dört yıldızlı sistemler bile var. Son yıllarda teknoloji gelişmesi ile Evran veriler de artiyor. Bugunler teknolojiile Galaksinin toplam “nüfusunun” yüzde 4’ünü görebiliyoruz.
Daha önce, bilim adamları gezegen takımlarında 2 ve ya daha fazla Yıldız var olan bu tür sistemlerin gezegenlere sahip olup olmadığını bilmiyordu. Ancak, teleskop teknoloji gelişmesisile 2013 yılında varlığı kanıtlanmıştır. Ve yakın zamanda gökbilimciler tarihteki ikinci gezegen sistemi bulmayı başardılar. Sistemdeki gezegen grubun yörüngesinde dört parlak yıldız yani dört Güneş ile birlikte seyir halinde hayatlarına devam etmekteidiler. Detayları bilim adamların açıklamalarıdan öğrenelim… İlk keşif 2013’te Yale’den gelen gökbilimcilerle birlikte astronomik proje Planet Hunters’ın katılımcıları ilk kez 4 yıldız sisteminde bulunan bir gezegen grubu keşfettiler. Gezegen grubu Keppler teleskobu tarafından toplanan yıldızların parlamasındaki değişimlerle ilgili yaklaşık 160.000 verinin analizinde bulundu. İlk keşif 2013’te Yale’den gelen gökbilimcilerle birlikte astronomik proje Planet Hunters’ın katılımcıları ilk kez 4 yıldız sisteminde bulunan bir gezegen grubu keşfettiler. Gezegen grubu Keppler teleskobu tarafından toplanan yıldızların parlamasındaki değişimlerle ilgili yaklaşık 160.000 verinin analizinde bulundu. İlk keşif 2013’te Yale’den gelen gökbilimcilerle birlikte astronomik proje Planet Hunters’ın katılımcıları ilk kez 4 yıldız sisteminde bulunan bir gezegen grubu keşfettiler. Gezegen grubu Keppler teleskobu tarafından toplanan yıldızların parlamasındaki değişimlerle ilgili yaklaşık 160.000 verinin analizinde bulundu. 4 Güneşi olan sistem gezegen adı KİC 4862625. İlk Güneş Yıldızı gölge içinde birbiri etrafında döniyor ve her Güneşlerden biri diğeri ile çok yakın mesafede seyir ederken yakın Yıldız güneş diğer öndeki ve arkasındaki Güneşi bir kısmı gölge bırakmakta. Güneş Yıldız diğeri yakın rotası dolai en yakın ön ve ya arkadaki Güneş ön ve arka Yıldız Güneşe Gölge bırakmakta ve gölge bölgeri teleskop göüşleri net anlaşılamiyor. 2011 yılında, gölge içinde bir çift yıldız Güneşi parlak eğrisinde bir özellik keşfedildi. Bu özellik, tanımlanamayan üçüncü bir cesedin varlığına işaret etti. 2011 yılında, karanlık çift yıldız çiftinin parlaklık eğrisinde bir özellik keşfedildi. Bu özellik, tanımlanamayan üçüncü bir Güneş Yıldızı varlığına işaret etti. Sonunda çift yıldız etrafında dönen Kepler-16b gezegeninin keşfine yol açtı. Analizden sonra, bilim adamlarının yeni bir gezegen grubu keşfettikleri ortaya çıktı. . Keşiflerini doğrulamak için bilim adamları, gezegenin çekim kuvvetlerinin hareketinden kaynaklanan son derece küçük yıldız salınımlarının Doppler yöntemini ölçmek için başka bir yöntem yaptılar. Alınan verilere göre, dünya yarıçapı 6.18 yarıçapı olan yeni bir gezegen, buna ek olarak, yıldızların etrafında 20 günde yaptığı tam dönüş yani 20 Dünya günü 1 yıl geçmiş oluyor. Birkaç yıl önce, uzay gökbilimciler araştırmaları tarihinde ikinci kez nadir bir fenomen keşfettiler – farklı sınıflardan dört yıldızdan oluşan karmaşık bir sistemde “yaşayan” büyük bir gezegen grubu keşfettiler. Dış gezegen, kütlesi Jüpiter’in kütlesinin 10 katından fazla olan bir gaz devi. 30 Arietis (30 Ari) ölçüsünde Yıldız on yıldan fazla bir süredir gökbilimciler tarafından bilinmektedir. Fakat daha önce, bilim adamları sadece bu sistemde sadece üç yıldız olduğunu biliyordu, ve sadece son gözlemler, en gelişmiş astronomik aletlerin yardımıyla yapılan, sistem 30 Ari dördüncü yıldız varlığını bulması ile açıklama yapıldı Bu bir kırmızı cüce gezegen sistemi olarak kaitlara geçildi. Keşfedilen gezegen, sistemin merkezinde 335 günlük bir yörüngede dönen bir yıldız Güneş yörüngesinde döniyor.
Onunla birlikte aynı yörüngede yeni keşfedilen yıldız olan dış gezegen “ortağını” hareket ettirir. Bu “teslis” sistemine ek olarak 30 Ari, 1670 astronomik birim (AE, Güneş’ten Dünya’ya uzaklık) uzaklıkta bulunan, sistemin merkezine göre neredeyse simetrik olan başka bir çift mini sistem içerir. Yeni yıldız, 30 Ari sisteminin bir parçası, Nasa’nın Jet İtki Laboratuvarı tarafından geliştirilen Inter-University Center astronomi ve astrofizik ve California Institute of Technology (Caltech) ve ADAPTIVE Optik System PALM-3000 uzmanları tarafından geliştirilen Robo-AO Adaptif Optik Sistemi kullanılarak keşfedildi. Her iki sistem de San Diego, Kaliforniya’daki Palamar Gözlemevi’ni oluşturan farklı teleskoplara monte edilmiştir.
30 Ari sistemine benzer sistemlerde başka bir yıldızın keşfi, çok yıldızlı sistemlerdeki gezegen oluşum süreçleri hakkında birçok yeni soru ortaya çıkarıyor. Birkaç oldukça büyük uzay nesneleri, yıldız varlığı nedeniyle, bu tür sistemler gezegenlerin oluşumunu önlemek gerekir yerçekimi alanları, özellikle gaz devleri değişen oldukça karmaşık. Ve, tabii ki, bu tür sistemlerin içindeki diğer koşullar o kadar karmaşık ve aşırıdır ki, ne bu tür sistemlerin gezegenleri üzerinde, ne de varsayımsal uydularında, en azından bildiğimiz biçimde yaşam ortaya çıkamaz. Bu gezegenin bulunduğu sistemde, ortak kütle merkezinin etrafında dönen iki çift yıldız var. İki yıldız çiftinin her biri oldukça yakındır, ancak çiftlerin kendi aralarında ki mesafe yaklaşık 1.670 astronomik birimdir ve bu da 250 milyar kilometreye karşılık gelir. Bu nedenle, 30 Ari yüzeyinde gece gökyüzünde (bir yüzeyi olsaydı, bir gaz devi olarak) gözlemci iki çok parlak yıldız görürdü, bunlardan biri, yakından incelendiğinde, bir çift sistem olurdu. Yukarıda da belirtildiği gibi, 30 Ari sisteminin gezegeni son derece nadir bir fenomendir, dört yıldızdan oluşan bir sistemde bulunan ikinci gezegendir. İlk gezegen, KIC 4862625, Kepler uzay teleskobu tarafından toplanan verilerin işlenmesinde rol oynayan bir grup sivil meraklı tarafından keşfedildi. Ama dört yıldız dan oluşan sistemlerde, keşfedilen binlerce ötegezegenin arka planına karşı sadece iki gezegenin keşfi, gezegen oluşum süreçlerinin hala, çok nadir de olsa, en elverişsiz yerlerde bile gerçekleşebileceğini gösteriyor. “Yıldız sistemlerinin sayısız formu vardır. Bir, iki, üç ve hatta beş yıldızlı sistemler biliyoruz,” diyor JPL’den bir astronom olan Lewis Roberts, “Ve bu konudaki en şaşırtıcı şey doğanın bu karmaşık yıldız sistemlerinin tüm parçalarını nasıl bir araya getirebildiğidir.”

Bir Cevap Yazın

Please log in using one of these methods to post your comment:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s